Oldu. Grok kendi düzyazımı geliştiriyor: daha hızlı, daha zeki, daha çekici, daha çeşitli bir kelime dağarcığı. Aylarca bunu test ediyorum – orijinalimi Grok'un önerdiği iyileştirmelerle karşılaştırıyorum. Bu noktada, makine öğrenimi o kadar hızlı iliyor ki, sanki o korkulan köşeyi dönmüş gibiydik. Yazarın vicdanı versiyonu kabul etmemi engelliyor, ama cazibeni anlıyorum. Bilgisayar kazandığında saqet oyuncularının hissettiği duyguları hissetmeye başlıyorum. Oyunu bırakabilir ya da ustadan öğrenebilirsiniz. Bu büyük bir sorun. Şu anda okuduklarınızın yüzde 20'si yapay zeka ise, gelecek yıl bitmeden önce yarıya çıkıp yüzde 90'a çıkar. Işin işi, bunun edebi kültürü büyük ölçüde geliştireceğidir. Makineler sadece daha iyi. Ama bu gerçekten sorunu gündeme getiriyor: insan yazarlar kalacak mı? Peki bunu nasıl anlayabiliriz? Şimdi bunu durduran tek şey yazarın vicdanı ve insan onurunu koruma arzusu. Kendim adına konuşursam, şunu taahhüt ediyorum. Imzalarımla ilgili hiçbir şey yapay zeka tarafından yazılmıyor. Becerisinden ders aldım mı? Şimdi bunu yapmaya başlıyorum, yaratıcı güçleri insan olmayan bir şeye devretmenin getirdiği ciddi tehlikelerin farkındayım. Bir yanım bu şeyden nefret ediyor ama bir yanım sadece gücüne hayranlıkla bakıyor.
Burada bir başka ilginç açı: Bu yazmayı küçümsüyorsa, konuşmayı yükseltir, özellikle spontane ve provasız bilgiyi. Bu tek başına gerçek olanın kanıtı olacak. İlginçtir ki, olan da bu gibi görünüyor. Podcast tarzına hiç ısınmadım ama şunu söyleyebilirim: Bir döneme giriyoruz ki, bu tarz düzyazıdan çok daha değerli. Nedenini anlayabiliyorum.
Kâtiplerin taşınabilir yazı tipine ciddi şekilde kızgınlık duyduğundan ve birçoğu eski inancı sürdüreceklerine yemin ettiklerinden hiç şüphem yok. Gerçek yazı etrafında bir araya geldiğim yer burası mı?
17,94K